Aslında Cihadın İçindeyiz

aslinda-cihadin-icindeyizCihat İslam’ı yüceltmektir. İslam hayatın bütünü için vardır, cihat da hayatın bütün alanlarındadır. Hayat eğer aile ile sürüyorsa aile, cihat için bir alandır. Aileye İslam ile yürüsün diye yapılan yatırım cihattır. Aileyi ayakta tutan ve bu tutuşunu Allah için, karşılığını ondan bekleyerek yapan da cihat etmektedir ve mücahittir. Erkek veya kadın olmak, ihtiyar veya genç olmak bu hakikati değiştirmez.

Hayat, ticaret veya sanayi ile yürüyorsa ticaretini ve sanayiciliğini Allah için ve onun Şeriat’ına göre yapan, bu uğurda eziyet gören de cihat etmektedir. Çünkü ticaret ve sanayi, hayatın olmazsa olmazıdır. Öyle bir olmazsa olmazı Allah’a ve dinine hizmet maksadı ile yürütmek cihattır.

Aynı şey ziraat için de söylenebilir. Belki de ziraat ile yapılacak cihadı bir önceki çeşitlerinden daha üstün de tutabiliriz. Çünkü ziraatın insan hayatına kattığı değer sanayinin kattığından fazladır. Cihat olma değeri de o oranda yüksektir.
Siyaset eğer hayatın yönlendirilmesini sağlayan sistemin adı ise hayatı ancak siyasetle Allah’ın razı olacağı yöne çekip tutabiliriz demektir. Bu da siyaseti iyi bir cihat meydanı olarak görmemize vesile olur.
Şüphesiz en yaygın anlamı ile meydanlarda mü’minlerin toprağı ve varlığı üzerinde gözü olan düşmanlarla yapılan silahlı savaş da cihattır. Yer yer cihadın en üstünüdür. Ama asla cihadın tek çeşidi ve alternatifsizi değildir. Bir başlığın çok üstün ve değerli olması diğer başlıkların yok sayılmasını gerektirmiyor. Namazımızın en üstün ve en sevaplı olması mesela haccı yok saydırmıyor. Cihat çeşitleri arasında da böyle bir benzetme yapabiliriz.
Bir cihat çeşidi olarak sayılması belki de garipsenebilir ama bilhassa İslam Şeriat’ının hükümsüz gibi tutulduğu bir zamanda Allah’ın haram ettiği şeylere karşı nefsin bütün kışkırtmalarına rağmen direnebilmek ve harama batmamak bir cihattır. Gençlerin önlerindeki haram bataklıklarına karşı iffetlerini korumaları güzel bir cihattır. Bu cihat vatan toprağını mı koruyor gibi bir soruyu ise cahilce kabul ederiz. Vatan toprağını korumayı cihat kabul edip o uğurda ölmeyi şehitlik görenlerin görüşü sadece o alana daraltılmış bir cihat anlayışından kaynaklanıyorsa onlar cihadı hiç bilmiyorlar demektir. Cihat vatan toprağını korumaktır. Vatan denen şey ümmetin toprağı ise değerlidir, elbette korunacaktır. İffeti yitirilmiş insanların üzerinde yaşadığı toprağın uğruna ölmek nasıl cihat olacak?
İnsanlar iffetlerini yitirmesinler diye değil midir bütün o mücadeleler? Asıl olan kuru toprak değil toprağın üzerindeki yaşatılması gereken değerlerdir. İffet o yaşatılması gereken değerlerden belki de imandan sonraki ilklerdendir. Bunun için de iffeti görünen kâfire karşı korumak cihat ise eğer, aynı iffeti görünmeyen düşman şeytana karşı korumak da bir cihattır.
Eğer bugün insanlık, internet adı verilen bir sistemle hayatını sürdürüyor ve artık bu vazgeçilemez noktaya geldi ise interneti helal sınırlarının içinde tutma mücadelesi veren cihat etmiyor da ne ediyordur? Her şey niyetlerle ayakta durur ve asıl şeklini alır. İnternetle kim ne için uğraştığına bakarak ondan Allah katında ne kazandığına ve ne kaybettiğine karar verir. İnternet veya filan telefon sistemi üzerinden erkek-kadın bir nesil helak olmak üzere iken onları helal sınırlarına çekmek için yapılan çalışmalar nasıl cihat olmaz. Ya da o fesada karşı Allah korkusunu sürekli canlı tutmak için çırpınan genç kız, genç delikanlı nasıl mücahit sayılmaz?
Yaşadığımız hayat ancak bunlarla yaşanabilmektedir. Hayatın içinden buğdayı bile çekip çıkarmak mümkün olabilir ama yeni teknolojileri yok saymak artık mümkün olmuyor. Topraklarımızdaki buğday tarlaları için vuruşup ölenleri şehit sayıyoruz, bunda da bir sakınca görmüyoruz; hayatın artık ne ile ve nasıl sürdürüldüğünü yeniden tasavvur etmeliyiz. Kesinlikle iffeti için direnen ve bunu Allah için yapan cihat etmektedir. Bu cihadı ofisinde, evinde hatta sokakta yapmış olabilir. Meydanların isimleri değil açıldıkları caddeler ve sokaklar önemlidir.
İnsanların Allah’ı zikirle buluşmalarını ve kalplerini imarı temin için ömür tüketenler cihat etmektedirler. Bir camide veya otobüs durağında bir çocuğu Kur’an ile buluşturup ona Fatiha suresini ezberleten, o çapta ve o konumda cihat hâlindedir.
Kadınların tesettürünü sahiplenmeleri için genç kızlara yaşlı teyzelik rolü ile ahireti hatırlatan teyzenin o anda yaptığı şeyin adı ibadet ve cihat değil de nedir? Elbette her şeyi niyet ve niyet kalitesi belirliyor. Ona da Allah Teâlâ hükmedecek; nice kabarık işler onun katında ‘yok’ hükmünde olacak ve nice bize göre cılız işler de muhteşem bir cennet istikbali. Hükmeden Allah olacak, biz bize emredilenleri yapmaya gayret edeceğiz.

Site Footer